PETER ZUMTHOR
Peter Zumthor;
‘Mimari nitelik’ ten bahsedilirken kastedilenin ne olduğu ve bizim için ne
anlam ifade ettiği sorusu üzerine sık sık
konuşulduğundan bahseder. Bu sorunun cevabının ne olabileceği kendi zihnini de
epeyce meşgul ettiğini belirtir. ‘Atmosfer’
metninde zihnini meşgul eden bu sorunun cevabını vermeye çalışır. ‘Nitelikli
mimarlığın’ kendisi için ne ifade ettiğini dile getirir. Zumthor’a göre; bir
yapı kişide bir etki oluşturuyorsa, içinde bir yerde bir şeylere dokunuyorsa
“nitelikli mimari” olarak adlandırılabilir. (
“mange to move me” ) Bu harekete geçiren şey tek kelime ile ‘atmosfer’
olduğunu söyler. Atmosfer; hepimizin tanıdığı, bir şekilde bildiği bir şey, ilk
izlenim… İlk defa karşılaştığımız bir kişiye güvenmeme gibi. Binanın güzel
olduğunu söylemek için de böyle bir sezi gereklidir.
"Duygusal algılarımızla
mekânı -atmosfer- kavrarız, çok çabuk gerçekleşir bu kavrama, hayatta kalmamızı
sağlayan dürtü gibi. İçimizden bir şey bize söyler duraksamadan - bir şeyden
hoşlanıp hoşlanmadığımızı..."
Bir mekânda bulunuyoruz (mekânla birlikte var oluyoruz) ve
sonra o mekândan uzaklaştığımız da, hatıramızda kalanlar, sonradan
hissedilenler ile mekânı birebir yaşadığımız, temas halinde bulunduğumuz anda
hissedilen arasında fark vardır. Bu farkı oluşturan tüm girdiler, atmosferi
yaratan şeylerdir. Bir meydanda ki doğal taş yer kaplaması, karşı dükkândan
gelen kahve kokusu, sokaktaki insanların sesleri, gün ışığının keskin ve
yumuşak hatları...
Peter Zumthor; mimarisinde- yaptığı binalarda- bu atmosferi
oluşturmaya çalışır. "Atmosfer" oluşturmak zanaatla mümkündür. Merak duyma,
ilgi, süreç, kullanılan malzeme ve araçlar, bütün girdiler, ortaya çıkarılmaya
çalışılan ürünün -işin- bir parçası olarak varlık kazanırlar.
Atmosfer oluşturmak için gerekenleri, dokuz kısa bölümle
bize aktarmaya çalışır.
1.Mimari Varlık (Beden): (the body of architecture)
Malzeme mimarlığın bir parçasıdır. Malzeme, mimarlığın büyük
bir gizemi… Mimarinin malzemeyle birlikte mevcüdiyeti.
2.Malzeme Uyumluluğu: (material compatilibility)
Öncelikle malzemeleri zihnimizde bir araya getirir, canlandırır
ardından uygulayarak gerçek kılarız. Malzemenin bir araya gelişi, kombinasyonu
çok farklı eşsiz seçenekler elde etmemizi sağlayabilir. Malzemelerin bir arda
kullanımı, bir aradalıktan doğan çekişme eşsiz bir şey…
3. Mekânın Sesi: (the sound of space)
Farklı malzemeler, farklı sesler yansıtır. Alaçam zemin ve
beton zemin üzerinde ayak sesi farklı duyulur. Mutfağın, salonun tüm mekânların
ayrı ayrı kendine ait sesleri vardır. Tren istasyonu salonunda duyacağınız
kentin sesidir, farklı istasyonlar farklı ketlerin seslerini barındırır.
4. Mekânın Isısı: (the temperature of space)
Her yapının belirli bir sıcaklığının olduğundan bahseder. Bu
sıcaklık algısının fiziksel olduğu kadar psikolojik boyutu da vardır. Örneğin,
mermer ile kireç taşının ısısı farklıdır ve ya ahşapla çelik farklı ısılara
sahiptir. Dokunulduğunda ahşap daha yüksek sıcaklıkta verecektir, ama çelik
ahşaba göre daha düşük sıcaklıktadır. Bu iki malzemenin görme ile de sıcaklık
farklarının olduğu algılanabilinir, ancak malzemenin nasıl kullanıldığı da bu
algıyı çok fazla etkileyebilir.
5. Kuşatan Nesneler: (surrounding objects)
Çevremizi kuşatan güzel detayların varlığı.
6. Sakinlik ve Cazibe Arasındalık : (between composure and
seduction)
Mimarlık mekânsal olduğu kadar, dünyevi (geçici) bir
sanattır. Mimari mekân kullanıcısını içine almalı zamandan koparmalı, bir süre
bu zamansızlığı size sağlarken, diğer yandan tetikleyici olmalı, farklılılara
doğru sürüklemeli. Sakinlik ve cazibe arasında gitgeller oluşturabilmelidir.
7. İçerisi ve Dışarı Arasındaki Gerilim : (tension between
interior and exterior)
Pencereden bakan kişinin sokağı algılaması ile sokakta
yürürken penceredeki kırmızılı kadını gören kişinin algısı. İçeride - dışarıda
olma durumu ve bu iki farklı mekânsallığın yarattığı ilişki…
8. Samimiyet Seviyeleri: (levels of intimacy)
Samimiyetten kastedilen ölçektir. Palladio villalarının
anıtsallığı karşısında, içerisinin o kadar ezici olmaması, ölçek farkının
getirdiği samimiyetten kaynaklanıyor denilebilir.
9. Nesnelerin Sahip olduğu Işık: (the light on things)
Gerçek ışık, mekânın sahip olduğu gölgeler. Işık ve
ışıksızlık, şeylerin üzerine düşen ışık ve ışığın yarattığı farklı hissiyattan
bahsedildiğini söylemek yerinde olacaktır.
Zumthor, bina yaparken dikkat ettiği şeyleri dokuz maddede
toplar ve kendi için öneminin altını çizer. Bir nitelik arayışı ve bu nitelik
arayışına kendince anlamlı olan bir cevap üretir. Bu yaklaşımın kendi
mimarisiyle ilgili olduğunu ve kişisel bir hissiyattan bahsettiğini çokça
belirtmek ister.
Yapı yapmanın -mimarinin- dünyevi bir boyutunun olduğu
gerçekliğini göz ardı etmeyen tutumu takdir edilmeli, ayrıca bu dünyevi
–dokunabilinen- gerçekliğin birçok katmanının var olduğunu da gösterir.
Mekânsal bir sorun olarak görülen mimarlığın, unutulan fiziki mevcudiyeti
üzerine anlamlı (dokunaklı) bir parantez açar. Kendi adıma, böyle bir katkı
sağladığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder