29 Mayıs 2012 Salı

fiziksel olanın dışında ev

 “İnsanlar yüzyıllar yılı evler yaptılar.
  İrili ufaklı, birbirinden farklı,
  Ahşap evler, kagir evler yaptılar.
  Doğup ölenleri oldu, gelip gidenleri oldu,
  Evlerin içi devir devir değişti
  Evlerin dışı pencere, duvar.”
                                 
Behçet Necatigil              

   Ev kavramı her zihinde aynı anlamı taşımaz. Zamana bağlıdır, geçmiş ile günümüz ev kavramları arasında farklar vardır ve gelecekte ki anlamlar da farklı olacaktır. Sadece zamanın farklılaştırdığı bir kavram olarak evin görülmesi yanlış olabilir.Evin gerçek anlamını bulması birçok etkene bağlıdır; mekânsal ve sosyo-kültürel özellikler bu etkenlerdendir. Ev, en basit anlamıyla, “yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı”, barınma işlevini sağlayan bina olmaktan daha fazlasıdır.
Yüzyıllar yılı ev fiziksel özellikleri bakımından bir çok farklılık sahibi olmuşlardır. Mağaralar ev olarak kullanılabilmiştir. Bir yere bağımlı korunaklı,doğanın sunduğu mekanlar olabilmektedir. Kullanımları yüzyıllarca sürmüş ve hala görülebilmektedir. Kapadokya evleri, Fas evleri gibi Kuzey Afrika ülkelerinde benzer konutlarda insanlar hala yaşayabilmektedir. Çadırlar, belli bir yere uzun süre bağımlı olmayan,yer değiştirilebilen evler olarak yüzyıllardır kullanılmaktadır. Yerden metrelerce yüksekliğe sahip, akıllı binalarda yer alan bölümler olarak da varlık gösterebilmektedir ev,teknoloji ile iç içe fiziksel olarak aşırı korunaklı. Ev, bir kaçış noktası olarak, bireyin kendini zamandan ,koşullardan soyutlayabildiği mekanlar olarak düşünüldüğünde, fiziksel özellikler anlam barındırmayabilir. Her birey kendi olabildiği bir alanın varlığına ihtiyaç duyar ve onu kedileştirir. Fiziksel özellikler ise ortam koşullarının getirdikleridir.

Modern,modernlik,modernite…

  Modern,modernlik,modernite…Modern sözcüğünden türeyen tüm bu diğer modern kökenli kelimeler gibi; modern farklı,yabancı olan gibi algılanabilmektedir. O hep süre gelen batılı olma, batıdan ödünçlenme kavramlarının üretildiği bir ortamda, modern batıdan ödünçlenen olarak var olabilmektedir. modern, batılı olan olabilmekte ve batılı olan bizde içkin değildir. Zaten tam olarak da benimsenmek istenmez, çünkü batılı olan tam olarak iyi değildir ama iyi yanları -bilimsel alanlarda- çok olandır. bu nedenle bir bütün olarak alınması gerekmez, bütünden iyi olan kültür süzgecinden geçirilir , kalan yararlı olan daha iyi olabilme adına ödünçlenir.
   ”Kuşkusuz dolaylı bir biçimde, o güne kadar problem olmayan,dert edilmeyen ,farkına bile varılmayan kültürel gerçekliklerin sorunlaştırılması“,bir nevi öznenin yeniden inşa edilmesi olarak, Uğur Tanyeli modernlik tanımını yapar. kendini bulma, birey olarak farkındalık sahibi olabilme adına, durumun sorunsallaştırılması çabası olarak görülmesi gereken modernlik, var olduğumuz ortamda farklı olarak algılanabilmektedir. Birey kendini değil, ötekini sorgular-irdeler-, onun üzerinden yeni bir özne yapılandırmaya çalışır , bunun sonucu olarak inşa ettiği özneye-kendine- yabancılaşır . Yersiz, yurtsuz hale gelir.
   Moderleşme; modern olma çabasından öteye gidebilme olmalıdır. başkalaşma çabasından ziyade, kendi olma hali, bireyin kendini keşfi olmalıdır. Modern dünyanın gereklilikleri nedir, bizim sahip olduğumuz koşullar nelerdir ve ya sahip olmamız gerekenler ? Birey kendini sahip olduğu ortamda, var olan koşullar çerçevesinde tanımlayabilir ve problemleştirmesi gerekenleri keşfedebilir. Özgün olan sorunlarıyla uğraşır, giydirilen bir sorunlu olma halinden kurtulabilir gibi.

24 Mayıs 2012 Perşembe

kavramlar üzerinden düsünüyoruz

mimarlık ikinci sınıfta bildiğim ama gerilere attığım kelimeler
gelin bakalım ön taraflara...

arşitrav = baştaban : özellikle iyon ve korent sütun düzenlerinin
saçaklarının en alt öğesi.

karyatid: kadın heykeli biçiminde sütun.

megaron: miken saray vya da evlerinde ana kabul odası; ortasında
bir ocak bulunan, iki sütunlu bir giriş sundurmasının içinden girilen
dikdörtgen planlı oda.

pandandif = sarkan: kare bir plandan kubbenin dairesel kaidesine
geçmeyi sağlayan küresel üçgen, bingi; kapsamlı olarak ilk kez bizans
mimarisinde kullanıldı. bknz. ayasofya

ziggurat: birbirine rampalarla bağlanan katlardan meydana gelen
asur ya da babil tapınağı.

**mimarlığın öyküsü, leland m. roth , mercilerden bir demet...

5 Mayıs 2012 Cumartesi

Peter Zumthor Mimarlığı Hakkında

Zumthor, “Atmosferler” kitabında nitelikli mimarlığın kendi için ne anlama geldiğini; nitelikli mimarlık ürünü onu deneyimleyen kişi ...