“İnsanlar yüzyıllar yılı evler yaptılar.
İrili ufaklı, birbirinden farklı,
Ahşap evler, kagir evler yaptılar.
Doğup ölenleri oldu, gelip gidenleri oldu,
Evlerin içi devir devir değişti
Evlerin dışı pencere, duvar.”
Behçet Necatigil
Ev kavramı her zihinde aynı anlamı taşımaz. Zamana bağlıdır, geçmiş ile günümüz ev kavramları arasında farklar vardır ve gelecekte ki anlamlar da farklı olacaktır. Sadece zamanın farklılaştırdığı bir kavram olarak evin görülmesi yanlış olabilir.Evin gerçek anlamını bulması birçok etkene bağlıdır; mekânsal ve sosyo-kültürel özellikler bu etkenlerdendir. Ev, en basit anlamıyla, “yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı”, barınma işlevini sağlayan bina olmaktan daha fazlasıdır.
Yüzyıllar yılı ev fiziksel özellikleri bakımından bir çok farklılık sahibi olmuşlardır. Mağaralar ev olarak kullanılabilmiştir. Bir yere bağımlı korunaklı,doğanın sunduğu mekanlar olabilmektedir. Kullanımları yüzyıllarca sürmüş ve hala görülebilmektedir. Kapadokya evleri, Fas evleri gibi Kuzey Afrika ülkelerinde benzer konutlarda insanlar hala yaşayabilmektedir. Çadırlar, belli bir yere uzun süre bağımlı olmayan,yer değiştirilebilen evler olarak yüzyıllardır kullanılmaktadır. Yerden metrelerce yüksekliğe sahip, akıllı binalarda yer alan bölümler olarak da varlık gösterebilmektedir ev,teknoloji ile iç içe fiziksel olarak aşırı korunaklı. Ev, bir kaçış noktası olarak, bireyin kendini zamandan ,koşullardan soyutlayabildiği mekanlar olarak düşünüldüğünde, fiziksel özellikler anlam barındırmayabilir. Her birey kendi olabildiği bir alanın varlığına ihtiyaç duyar ve onu kedileştirir. Fiziksel özellikler ise ortam koşullarının getirdikleridir.
İrili ufaklı, birbirinden farklı,
Ahşap evler, kagir evler yaptılar.
Doğup ölenleri oldu, gelip gidenleri oldu,
Evlerin içi devir devir değişti
Evlerin dışı pencere, duvar.”
Behçet Necatigil
Ev kavramı her zihinde aynı anlamı taşımaz. Zamana bağlıdır, geçmiş ile günümüz ev kavramları arasında farklar vardır ve gelecekte ki anlamlar da farklı olacaktır. Sadece zamanın farklılaştırdığı bir kavram olarak evin görülmesi yanlış olabilir.Evin gerçek anlamını bulması birçok etkene bağlıdır; mekânsal ve sosyo-kültürel özellikler bu etkenlerdendir. Ev, en basit anlamıyla, “yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı”, barınma işlevini sağlayan bina olmaktan daha fazlasıdır.
Yüzyıllar yılı ev fiziksel özellikleri bakımından bir çok farklılık sahibi olmuşlardır. Mağaralar ev olarak kullanılabilmiştir. Bir yere bağımlı korunaklı,doğanın sunduğu mekanlar olabilmektedir. Kullanımları yüzyıllarca sürmüş ve hala görülebilmektedir. Kapadokya evleri, Fas evleri gibi Kuzey Afrika ülkelerinde benzer konutlarda insanlar hala yaşayabilmektedir. Çadırlar, belli bir yere uzun süre bağımlı olmayan,yer değiştirilebilen evler olarak yüzyıllardır kullanılmaktadır. Yerden metrelerce yüksekliğe sahip, akıllı binalarda yer alan bölümler olarak da varlık gösterebilmektedir ev,teknoloji ile iç içe fiziksel olarak aşırı korunaklı. Ev, bir kaçış noktası olarak, bireyin kendini zamandan ,koşullardan soyutlayabildiği mekanlar olarak düşünüldüğünde, fiziksel özellikler anlam barındırmayabilir. Her birey kendi olabildiği bir alanın varlığına ihtiyaç duyar ve onu kedileştirir. Fiziksel özellikler ise ortam koşullarının getirdikleridir.