İşe yaramaz bomboş hissediyorum.
Ramazan'dan herhalde, ibadetlerin karşılığındaki bir duygu bulamıyorum, karşılığı boş, bomboş.
Tadım yok, gerçek manada ağzımın tadı yok.
Hem vücudum aç hem de ruhum.
Tabi ki böyle vahhh-lanarak, bana verili olan tek kullanımlık zamanı zayı etmeyeceğim :)
"Hayatlarımızın olağan akışında bir kırılma olduğunda, anlam buhranı bizi vurur. Bu yüzden depresyonun ortasındaki insanlar bir süreliğine hikayesiz yaşarlar, öyle ki kendilerini ruhlarını kaybetmiş gibi hissederler." kemal sayar
bugün tam bunun üzerinde düşünüyordum, tesadüf etti veya tesadüf diye bişey yoktur, bilinmez..
tam olarak ruhumu kaybetmiş gibi hissetmiyorum. tariflememi isteseler, ruhum bedenimden çıkmış,
60 cm uzağımda kayıtsız oturuyor gibi.
hatta bugün oturduğum sandalyeyi ona uzatasım geldi, yazık bitik enerjisiz, dikili vermiş, omuzları düşük. daha fazla detay verip deliliğimi ayan etmeyeceğim. çok farklı bir histi, bir yerlere not etmek istedim..
tevekkeli değil, yaptığım testler, kişisel gelişim kitaplarındaki depresyonda mısınız testleri; yarı depresyondasınız diye çıkıyor :)) demek ki tam depresyonda o ruh yanıbaşından da gidiyor, kayboluyor :/
o zaman alıntıyı analiz edelim: "hayatlarımızın olağan akışlarında bir kırılma" bir olay olması veya vaka olması gerekli mi bilemiyorum, fakat hayatın olağan akışı bir sıkıntı değil mi? "anlam buhranı" kimde yok ki, koca şair nazan öncel'den gelsin o zaman "şu koskocaman dünyada bir zerreyim ben, hayat benim suç ortağım payımı aldım ben".. "hikayesiz" her yaşantının bir hikayesi olduğuna inanırım, uslanmaz iyimserim ben. "pılımı pırtımı toplar ben giderim ben, düşe kalka giderim de son giden değilim ben"...
hoşçakalın melankolik iyimserler :))
22 Mayıs 2018 Salı
10 Mayıs 2018 Perşembe
barcelona pavyonu
Pessac’taki
toplu konutlar, mimariyi kütleden arındırmak için gösterilen çabaların en
tutarlı olanıydı…eski kütle-boşluk kavramlarını bir yana iten binalar tasarladılar.
Mies van der Rohe de sade orantılar, kesin düzlemler, dik açılar ve dikdörtgen
biçimler kullanır. Corbu’nun binaları renkli artistik eskizleri andırırken,
Mies’inkiler son detayına kadar dikkatle çözümlenmiş ve cam levha, paslanmaz
çelik, cilalanmış mermer, pahalı kumaşlar ve deri gibi kaliteli malzemelerle
yapılmıştı. Onun binaları, Le Corbusier’ninkilerin aksine, sahip oldukları
malzemeleri inkar etmez. …bir taş ustasının oğluydu, bu yüzden eserlerinde her
zaman bir kesinlik, sertlik ve bitim damgası vardır.s.98-99
9 Mayıs 2018 Çarşamba
hep bahardan..
camdan uzanmış sigara içiyordum,
sigara içmek, ve camdan dışarı bakarak içmek genelde yaptığım bir şey değildir.
sokağın başından bir çift sohbet ederek geçiyorlardı.
kızın elleri çeplerinde, çocuğun elinde şemsiye..
kız yüksek sesle saçma sapan kullandığı iett hatlarını bu mahallede kiraların çok yüksek oluşunu falan anlatıyordu.
çocuk aralarında 15 cm mesafe bırakarak sakince ve ilgiyle dinleyerek yürüyüşe eşlik ediyordu.
hızlı adımlarla değil bir ritm içerisinde olabildiğince zamanı yavaşlatma telaşı ile..
nedense başını kaldırdı ve anlık göz göze geldik,
dedik "bahardan hep bahardan"..
onayladık ve yollarına devam ettiler.
sokak bitti, zaman bitti,
çocuk sokağı tersine yürümeye başladı, usulca ilerlerken elini cebine attı sigarasını çıkardı
ve yaktı.
ne düşündüğüne merak ettim;
- olur mu ki bu iş, hoşlanmış mıydı ki ondan, ne hissetmişti ki?
neyse zaman herşeyi çözerdi ve yürüdü gitti.
flört güzeldi.. herhalde güzeldi.. haz verirdi, her haz bir amaç sunardı :)
aşkla kalın!
sigara içmek, ve camdan dışarı bakarak içmek genelde yaptığım bir şey değildir.
sokağın başından bir çift sohbet ederek geçiyorlardı.
kızın elleri çeplerinde, çocuğun elinde şemsiye..
kız yüksek sesle saçma sapan kullandığı iett hatlarını bu mahallede kiraların çok yüksek oluşunu falan anlatıyordu.
çocuk aralarında 15 cm mesafe bırakarak sakince ve ilgiyle dinleyerek yürüyüşe eşlik ediyordu.
hızlı adımlarla değil bir ritm içerisinde olabildiğince zamanı yavaşlatma telaşı ile..
nedense başını kaldırdı ve anlık göz göze geldik,
dedik "bahardan hep bahardan"..
onayladık ve yollarına devam ettiler.
sokak bitti, zaman bitti,
çocuk sokağı tersine yürümeye başladı, usulca ilerlerken elini cebine attı sigarasını çıkardı
ve yaktı.
ne düşündüğüne merak ettim;
- olur mu ki bu iş, hoşlanmış mıydı ki ondan, ne hissetmişti ki?
neyse zaman herşeyi çözerdi ve yürüdü gitti.
flört güzeldi.. herhalde güzeldi.. haz verirdi, her haz bir amaç sunardı :)
aşkla kalın!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Peter Zumthor Mimarlığı Hakkında
Zumthor, “Atmosferler” kitabında nitelikli mimarlığın kendi için ne anlama geldiğini; nitelikli mimarlık ürünü onu deneyimleyen kişi ...
-
Bir Mimarlığa Doğru- Le Corbusier Mimarlığın her şeyden önce soylu bir sanat olduğuna, bağrında plastik yaratıyı, ent...
-
Pallasmaa, J. (2011). Tenin Gözleri: Mimarlık ve Duyular (A.U. Kılıç, Çev.) .YEM Yayın, İstanbul. “ Şu açık ki, “yaşamı y...
-
PETER ZUMTHOR Peter Zumthor; ‘Mimari nitelik’ ten bahsedilirken kastedilenin ne olduğu ve bizim için ne anlam ifade ettiği sorusu üz...