23 Mart 2017 Perşembe

Umut

Çok çok ama çok sevdiğim kalpler var.
Küçücük bir ifadeleri dünyama anlam katan,şahane insanlara ait dolu kalpler.
Kendime güvenimin azaldığında, sıkıca tutunduğum umutlar, iyimserlikler silikleştiğinde bir anda beliri veriyorlar.

Umutsuz olmak da nedir?
İnsan diye bilinen kalpler neden bir ışık bulamaz dünya denen cennette..
Bilen beri gelsin, bir yol göstersin lütfen!

İşte bu yalnızlık, yanlışlık cehenneminde yitip gideceğim. Oğuz Ataylara ,Turgut Uyarlara tahammülsüzleşerek.. Edebi kitapları çöpe atma suretiyle kaçış arayacağım. Onca yıldır okumaya çalıştığım romanı-"Tutunamayanlar"-,okumaya başladığım bilmem kaçıncı kez,içimi kemiren sızıya son vermek için,kitaplığımda bahar temizliği yapmam gerekti. Ve gerçekten 2009 yılından bu yana o kitabı okumaya çalışmaktan yıldım. Ruh halimin bir gün düzeleceğini ummaktan da..

İnsan denen varlığın ayarlanabilir, vakti gelen bir makine olmadığını kavradığımda bir şeyler değişmeliydi.
Değişmedi..

Bilinç denen zillete de ayrı bir kinim var..
O başka bir konu zamanı geldiğinde irdelenecek.

Sen sen ol yarattığın kulları öyle başıboş koyma! Sen ki bilinmek isteyensin bizi bilinmeyenlerden eyleme!
Acizsek aczimize kulak ver!
'Ellerimizi bırakma ' ve 'umut tüm gümbürtüsüyle gelsin' kalpler his bulsun!
Amin!


9 Mart 2017 Perşembe

mandalinalar

Her bahar grip ile başlar,epey kaçtım kendilerinden fakat en sonunda yakalandım.
Bol C vitaminli günler başlamış oldu benim için.
O zaman C vitaminli bir film izleyebiliriz,iyi gelir gribe..
İzledim,çok iyi geldi kalbime.
Savaş'a dair bir film,savaş zamanlarında insanlığa dair.
Bir kaç nokta çarptı beni,
aşağıda yer alan müzik (filmin bütününde müzikler şahane,müzikler de hikayeye yön veriyor,destekliyor yani olay müziklerle de akıyor,parçası olmuş ),
varlığın değeri,sırf var olduğu için yazık olmaması gerekliliği,(bu değeri ailemden edindim ben,nesilden nesile aktarılan bir minnet hali,kadim birşey sanki)
bir yere bağlı kalmak,ordan kopamamak. Yurt edinmek o kadar zordur ki,yerden yere göçe zorunlu kişiler nasıl bir yere bağlanabilir ki. Kalan sağlar mı,yoksa giden ölüler mi bağlar bizi yere,bilmem ki ah bilemem.
ve son söz savaş görmedim,görmekte istemem ve bir gün şartlar zorlarsa eğer ben yer almam bir taraf içerisinde,allahım sen koru,sakın.




Peter Zumthor Mimarlığı Hakkında

Zumthor, “Atmosferler” kitabında nitelikli mimarlığın kendi için ne anlama geldiğini; nitelikli mimarlık ürünü onu deneyimleyen kişi ...