13 Nisan 2018 Cuma

En sevmediğim kelime saçmalama

Anlatmaya çalışırken birşeyler,
Saçmalıyorum..
O anda o anın yok olmasını yaşanmamasını diliyorum
Gözümü yumuyorum ve geçicek geçti yaşanmıyor diye telkinler..
Geçmiyor hatta katlanarak artıyor!
Ama en güzeli karşıda sizi anlamaya çalışan şaşkın ifade sahibi..

*en en sevdiğim pekiştirme sıfatı..
Benim için en sevdiğim kitap,
En sevmediğim tatlı,
En büyük hata,en deli fikir, en uslu çocuk..
Bilemiyorum nedense hep ‘en’lerde ifade buluyor bendekiler.
Neden böyle,bilmiyorum sadece öyle hissediyorum!

Bir kere lisansta bir arkadaş bana saçmalama demişti,
Ona insana saçmalama denemeyeceğini tam bir gün boyunca anlatmıştım.
Ki o kişi de çok inat olsa gerek, her anlatımımdan sonra saçmalama dedi :))
Bu böylece 4-5 saat sürdüydü..
Saçma neye kime göre?
Bu kadar öznel bir sıfat insanın isminin önüne konulmamalı,
Çünkü saçmalığına inandığım hiç birşey yapmadım bugüne kadar..
Her tavırda bir inanç vardır, bir kıymet..
Sonuçta biraz saçmalamış olabilirim, bana bir kez daha saçmalama diye cevap verir ise;
benimde saçmalama hakkım doğacağını dedim ve yumruğumu sıktım!
Öyle!
Saçmalama bende bir problem, o kelimeyi duyunca kedi gibi hissediyorum
Tırnaklarım çıkıyor, bana ilk kez saçmalama kim dedi acaba?

Peter Zumthor Mimarlığı Hakkında

Zumthor, “Atmosferler” kitabında nitelikli mimarlığın kendi için ne anlama geldiğini; nitelikli mimarlık ürünü onu deneyimleyen kişi ...