Evet,burada,böyle başlayacaktı. Biraz ağır ve yavaş biçimde, herkese ait olan ve hiç kimseye ait olmayan, insanların neredeyse birbirlerini hiç görmeden karşılaştıkları bu renksiz,tatsız tuzsuz yerde,bina yaşamının uzak ve düzenli biçimde yansıdığı yerde başlayacaktı. Dairelerin ağır kapılarının arkasında olup bitenlerden algılayabilenler, çoğu zaman "ortak bölümler" adı verilen bu yerde geçen çatlak yankılar,kırıntılar,kalıntılar,taslaklar,başlangıçlardır yalnızca;eski kırmızı halının boğduğu bu hafif gürültüler, her zaman sahanlıkta kalan ortak yaşam embriyolarıdır. Aynı binanın sakinleri birbirlerinden birkaç santimetre uzaklıkta yaşamaktadırlar,basit bir bölme ayırmaktadır onları,katlar boyunca yinelenen aynı uzamları paylaşmaktadırlar,aynı zamanda aynı hareketleri yaparlar,musluğu açmak,sifonu çekmek,ışığı yakmak,masayı koymak,kattan kata ve binadan binaya eşzamanlı olarak yankılanan birkaç düzine yaşam...
Yaşam Kullanma Kılavuzu, Georges Perec, imge kitabevi, s: 19
Deep Note: Merdiven demişken, merdiven çizmeyi öğrendiğimiz bu kitabı es geçmek içime sinmezdi.