25 Haziran 2012 Pazartesi

tengri-blue heavans, yolculuklar zorludur

 
                                                   gel zaman git zaman
                                                   zamanın gelişi nedir muamma
                                                   giden zamanlar hepimizin bildiği,
                                                   zaman yolculuktur...
                                                   yolculuklar zor ise zaman zorlu bir durumdur
                                                   gel zaman git zaman
                                                   zamanının dolmasını bekleyenler
                                                   yolculuğun ne getireceğini bilmezler
                                                   bilmeme iyidir,güzeldir
     
tengri-mavi cennet
cengiz aymatov öyküyü yazandır







  

11 Haziran 2012 Pazartesi

PEKİN EVİ

"...O zaman şehir gridi bu aksa paralel ve dik yollardan oluşuyordu. Yine de uzakdoğu erdeminin sonucu olarak bu insanlar biraz da kendi istediklerini yapsınlar diye, bu grid içerisinde parseller meydana getiriliyordu. Bir, bir buçuk, iki metre yüksekliğinde beyaza boyalı duvarlarla bahçeler yapılıyordu. Bu bahçeler içerisinde herkes kendi evini inşa ediyordu. Ama bunlar yine de imparatorun iradesi altında -insanlar arasında- ki münasebetleri de düzenlediği gibi- yapılıyordu.Yaşama tarzı da bazı standartlara bağlanıyordu. Kapıdan içeri girildiği zaman bahçenin görülmesi istenmediği için sokak cephesinin ortasında bulunan kapıdan girince bir paravanla karşılaşılıyordu. Paravanın bir tarafından inilerek bir orta bahçeye giriliyor, bahçenin iki tarafında iki pavyon -genellikle yatak odaları- karşıda da misafirlerin kabul edildiği esas yapı bulunuyordu.Yatak odalarının bulunduğu kısım daha dar ,daha küçük,dolayısıyla çatıları daha alçaktı. Karşı taraftaki daha geniş,daha büyük bir yaşama alanı,misafirlerin kabul edildiği yer daha yüksek oluyordu. Bütün Pekin evleri, bir büyük,iki küçük evin çatılarının ağaçlarla bütünleşmesinden oluşuyordu. İçinden baktığımız zaman, beyaz duvarların üzerinde bazen sarı,bazen mavi sırlı, bazen siyah kiremitli duvar görüntüsüyle karşılaşıyordunuz. Evlerin damları da siyahtı. Fakat mahyalarında sarı, turkuaz ve yine siyah kiremitle çatılar tamamlanıyor, adeta tezyin ediliyordu."
*Kubbeyi Yere Koymamak,Turgut Cansever,sy.19-20

7 Haziran 2012 Perşembe

okumak vol.1

okumak zor iştir arkadaş
hani başlarsın bir sayfa iki sayfa...bir türlü 56 sayfa geçilemez,
bütün kitaplarımın ellinci sayfalarında ayraçlar
öyle kütüphanede yerlerini almaktalar.

hiçbir şeyin sonunu görmek nasip olmuyor ise demek ki,
hani suçlu aramaya kalkmakta saçma.

6 Haziran 2012 Çarşamba

cengiz han

bütün insanlık tarihinde iki temel yaklaşım var.ebedilik peşinde koşan firavunlar biçimleriyle, yapı teknikleriyle ebediyen orada kalacak yapılar tasavvur ediyorlar. cengiz han ise şehirleri yıkıyor. cengiz han ve oğullarının şehirleri yıkmasının, statik ne varsa hepsini yok etmeye çalışmasının sebebi, donmuş bir dünyanın insanlara ve başka nesillere hükmetmeyip onları esir alması manasına geldiğini düşünmeleridir.
turgut cansever,kubbeyi yere koymamak,s.17

Peter Zumthor Mimarlığı Hakkında

Zumthor, “Atmosferler” kitabında nitelikli mimarlığın kendi için ne anlama geldiğini; nitelikli mimarlık ürünü onu deneyimleyen kişi ...