27 Kasım 2011 Pazar

koyu renk yatay çizgi

"tavana kadar aynı renk, böylece düzlemler daha kesin beliriyor, modern sanatın burjuva yaşantısına katkısı. efendim? oysa, ne güzeldi eskiden: tavana bir karış kala,bir parmak kalınlığında koyu renk, yatay bir çizgi çizilirdi; duvar rengi orada biterdi işte. selimlerin ankara'daki evinde öyleymiş. tek parti devrinin kalıntısı,fazlaaskeri bir düzen. o günlerde tavana kadar yükselen kitaplıklar yoktu herhalde; yatay çizgi kaybolurdu kitapların arkasında böyle olsaydı."

tutunamayanlar / oğuz atay syf:26

9 Eylül 2011 Cuma

akşamları üsküdar














insan,mimariyi geliştirirken olsun ,karar verme sürecinde olsun,kaçinilmaz olarak dikkate aldiği sorunlarin farkli yönlerini değerlendirmekte ve nihayet çeşitli seçenekler arasindan tercihlerini yapmaktadir.
bu bağlamda; insanin kararlarinin, onun inançlarinin gerçek yansimalari olduğunu açikliğa kavuşturmak büyük önem taşimaktadir.böylece mimari; farkli varlik düzeylerinde ortaya çikan problemleri değerlendirmek,tercihlere dayali kararlari almak ve mümkün seçenekleri ayiklamak suretiyle geliştirilen bir insan ürünü olmasi hasebiyle estetiğin ve teknolojinin alaninda yer almaz.o;ahlak ve din alaninin bir ürünüdür.
turgut cansever / islam'da şehir ve mimari

eserlerini bu gözle ortaya koyan ustada (koca sinan)  selam olsun...

28 Temmuz 2011 Perşembe

bildiğim bir şey varsa;

bildiğim bir şey varsa;bu mekanda çok kıvamımdaydım.
o zaman menteş'ten gelsin...
bildiğim bir şey varsa;istikbal hassastır,her şeyden etkilenir.
bildiğim bir şey varsa;kum fırtınasının ortasında şekerleme yapılmaz.
bildiğim bir şey varsa; kaderin elindeki ustura pas tutmaz.
bildiğim bir şey varsa; kalbi atmayan kimsenin başı dönmez, midesi bulanmaz.

19 Temmuz 2011 Salı

yok-ülke / ou-topos (utopeia)

eskiden yok-ülke'ydi adım
                                ücralardaydım
şimdi ise,platon'un devleti'yle aşk atarım
belki ondan bile üstünüm
boş sözlerle karalanan ne varsa çünkü o kitapta
ben insanlarla,kaynaklarla,
                               en iyi yasalarla canlandırdım
"yaşanası-yer" denmeli bundan böyle bana
                               bu benim hakkım...thomas more/utopeia



11 Temmuz 2011 Pazartesi

The Bosphorus

...sadece ışılar vardı görünen zaten görmek nedir ki...
köprü ışıklarının denize yansıması gözden kaçmayan ayrıntı
1973 yılı yapımı tamamlanmış yaklaşık 1.5 km 
tasarımı freeman,fox and partners' e aitmiş onlar kimmiş uzun hikaye
deep note: karşıda görülen dairesel formda otel conrad otel hatırladım...
sözüm size; ayşe , rego ,aynur ve salih arkadaşlar.
boğaziçi köprüsü paraya bile basılmış.
http://www.tcmb.gov.tr/ bu adresten bütün basılmış paraları görebilirsiniz.
belki birileri bir gün merak buyurur merakını giderebilme adına...

28 Haziran 2011 Salı

modernleşiyoruz biz


"Sonunda büyük kentin görüntüsü yavaş yavaş değişmeye başladı. 
eski mahalleler yıkıldı,yeni evler yapıldı.gereksiz bulunan şeyler kaldırıldı.
(...)
birbirinin tıpkısı olan, kışla gibi dört köşe yapılar sıra sıra uzanıyordu.
evler aynı olduğu için sokaklarda birbirine benziyordu.
bu tek tip yollar çoğala çoğala ufka kadar dayandılar.
tıpkı düzgün bir çöl gibi!" 
michael ende/momo syfa:81

20 Haziran 2011 Pazartesi

Büyükada Zirve

















enfes at kokusu ve çılgın fayton sürücülü yürüme parkuru
ve binbir çeşit insan
vapur mülteci konteynırı gibi...budur...
kilise işlev kaybına uğramış,insanların dilek dileme alanına dönüşmüş...
bu o kadar kabullenilmiş ki sıralar kaldırılmış dilek yazma alanları (mobilyalar) yapılmış ve dilek kutusu var...
tanrıya mesaj atılıyor en acele cevabından
(oysaki teknoloji gelişti kısa mesaj atsak,facebooktan yazsak  ya da twitlesek)
birde camilerde yer alan minber gibi ahşaptan bir merdiven gördüm işlevini çözemedim
ve nedense içeri girerken ürktüm, küçücük mekan insanı nasıl ürpertiyor öle, brava!
WİTH: ayşe ş. aynur k. regaip a. pınar ç.

15 Haziran 2011 Çarşamba

Galata








































konak kafe...275 derece manzaraya sahip bir yer.
bu aralar oraya dadandım.
bu arada bu binanın ne olduğunu nette bulamadım yanına gidip bakacağım.

9 Haziran 2011 Perşembe

beşiktaş iskelesi

mola vermem gerektiğini hissettim,bulmalıydım sessiz sakin bir liman
var olanı fark edebilme uğruna, 
durdum,soluklandım;hayata yeter dedim;dur hele bir....
(Beşiktaş sahili piyasa meydanıymış,sakin yalnız başınıza oturmayın ya da oturursanız cürretkarlığa hazır olun.)

2 Haziran 2011 Perşembe

İŞ ÇIKIŞI DİNLENMECE

bilen bilir iş çıkış saatlerinde üsküdar iskelesi fecidir...
sokak satıcıları üzerinize saldırır,
onu atlatırsınız bin bir hattın bin bir yolcu kuyruğu bariyer oluşturmuştur,geçit vermez size...
işte öyle zamanlarda girin valide-i cedid külliyesine,
zaman makinesine girmiş gibi hissedeceksiniz;
dışarıda feci akan hayat, duvarların arkasında ritmini bozmadan tın tın tın geçiyor...
buranın uğrak yerimin olmasının başka nedenleri de var...
(bende kalsın,uğrayın sizde kendi nedenlerinizi keşfedin.)
*küçük bir bilgi: valide-i cedid camii ve kulliyesi 1710 yıllarında üçüncü ahmedin annesi tarafından yaptırılmıştır.


31 Mayıs 2011 Salı

künefe deneme birki birki

künefenin tadına baktım,doymadım doyamadım...
(ilk künefe tadımı/saray muhallebicisi beyoğlu)

HAN GEÇİDİ ÇIKMAZINDA ÇAY



ASMALARIN ALTINDA İSKEMLELER DEMLEME ÇAY KEYFİ,
İSTİKLAL CADDESİNDE YER ALAN BİR GEÇİTTEN İÇERİ DALIYORSUNUZ VE...
KALABALIK KARGAŞA YERİNİ SESSİZLİK HATTA KUŞ CIVILTILARINA BIRAKIYOR.
İNCEPTİON FİLMİNİ İZLEDİKTEN SONRA GİTTİĞİM İÇİN BANA AYRI BİR RÜYA ALEMİ OLARAK GÖRÜNMÜŞ OLABİLİR.

GALATA KULESİ



































M.S. 507 yılında yapıldığım tahmin ediliyor...
Cenevizliler bana İsa Kulesi,
Bizanslılar Büyük Kule,
Osmanlılar Galata Kulesi diye seslendiler....
Yangın gözetleme kulesi oldum_ama kendim de yandım...
Sonra tepeme külah koydular_rüzgar çıktı uçtu...
Hezarfen de uçtu_Üsküdar'a kadar...
Her şey geldi geçti bir sen kaldın be kız kulesi!

18 Mayıs 2011 Çarşamba

blog ne hakkında olmalı

1.  Daha kararımı veremedim..lecorbu gibi; İstanbul'u gezsem eskiz yapsam, adam baba mimar bir bildiği olmalı...
   Bunun için eskiz defteri alındı,kalemler bolca var!
2.Yanı sıra fotoğrafta mı çeksem, eh dedemin Arabistan'dan getirdiği fotoğraf makinesiyle on yaşında başlamıştım  
şıpşakçılığa, sonumun düğün fotoğrafçılığına doğru gidişatı ve maddiyat elimi kolumu bağladı!
   Bunun için, bir daha ki maaştan kumbaraya para atmalı, Nikon D5000 alınmalı beyler.
3. Bir şeyler yazmayı çok isterdim hatta deneme cesaretinde bile bulundum ama beni benden başka kimsenin anlamadığının ayırdına varınca; anlaşılan şairleri ve yazarları daha bolca okumaya başladım...
  Bunun için; yapmış olduğun kitap listesinde yer alan eserler (yavaştan) ve kütüphane için mobilya al(ınmalı)...
       ve............tüm .........bunları yapabilmek için.......biraz erteleme.....ing...65...alana kadar:)

Peter Zumthor Mimarlığı Hakkında

Zumthor, “Atmosferler” kitabında nitelikli mimarlığın kendi için ne anlama geldiğini; nitelikli mimarlık ürünü onu deneyimleyen kişi ...