17 Eylül 2018 Pazartesi

temple of the king

bu şarkıyı yeni tanıştığım biri göndermişti bana, çok sevdim,çok sıkıldığım zamanlar üst üstte dinledim hep,dinlemeye devam ediyorum.
bu şarkını hatırına kendilerini hiç unutmayacağım,ismini unutmama rağmen.
oldum olası isimlerle aram hiç iyi olamadı..kendimi aklama çabası olarak görülmesin lütfen!
benim ismimi de unutun ama gülüşümü unutmayın,daha mutlu eder :) gülüşüm demişken, gülüşüm var mı ki,bilemedim bildiğim ekşi bir yüz ifadem olduğu,memnuniyetsiz,melankolik belki.
ben sizlerin gülüşlerini biriktiriyorum :) hiç unutmuyorum. dur aklıma bir anı geldi,anlatmadan geçmeyeyim..
(isimler uçmalı hafızadan fakat gülüşler kalmalı,şarkılar kalmalı..
özgürlüğü anlatan güzel şarkılar..
iyi geceler dünya.)
hikaye şu: dayımın kızı var,detaylandırıp gerçek kişiye spesifik gönderme olmasın,neyse..
güzel yeşil gözleri var ve sanırım gözle ilgili bir alerjisi var. her zaman kirpiklerinin dibinde kızarıklık olur,kırmızı kalem çekmiş misali.. değişik bir bakışı var,hüzünlü. yüzünde hep hüzün var ama çok etkileyici bir hüzün. sormadım hiç, o nedenle bilemiyorum belki melankolik bir ruhhali vardır ve ruhu onun yüzünde hüzün olarak kendine yer buluyordur,bilemiyorum..
bildiğim çok etkileyici olduğu,hatırlanmaya değer.
böyle ruhuna temas edebildiğin insanları seviyorum.
kendi yüzümde de ekşimtırak memnuniyetsiz bir ifade var,kendimi gördüğümden değil de bana söylenenden bildiğim. depresif sıkılan bir yanım vardır muhtemelen,ondandır. zaten oldum olası deli gibi yaşamayı seven olamadım ,nefret de etmedim.. geldik gidiyoruz kafası belki,bilemiyorum. belki aman ekşidir,mizaç yani,verilidir,doğuştan kekremsiyimdir,geç bunları,aman salla,dert ettiğin şeye bak :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Peter Zumthor Mimarlığı Hakkında

Zumthor, “Atmosferler” kitabında nitelikli mimarlığın kendi için ne anlama geldiğini; nitelikli mimarlık ürünü onu deneyimleyen kişi ...