çok yorgunluktan mıdır tam bilemiyorum,
bu aralar sıkça dejavu yaşıyorum.
daha önce hiç gitmediğim bir binanın merdivenlerinden çıkarken,
hiç dolaşmadığım sokakların kaldırımlarında bavulumu çekiştirirken..
sürekli bir ana geri döndürüp duruyor beynim beni.
sanki hiç olmak istemediğim zaman ve mekanda sıkışmama gönlü razı olmayan
bin bir çeşit sinirden -belki bilyon- oluşan beynim kahramanlık rolünü üstleniyor.
o beyaz atıyla gelip,
tanıdık olmayan, yabancı mekanlarda sıkışıp kalan bedenimi ve ruhumu
sırtlayıp tanıdık anların şefkatli kucağına bırakıyor.
işte dejavu bence böyle bir şey.
bir bilinmezlik ortamında tanıdıkla rastlaşmak gibi gibi.
ya da siz nörobilimciler her nasıl tanımlıyorsanız o!
ben böyle yalnızlık görmedim,
bu yalnızlıkta keder yok,
öyle saf ki içinde bir duygu yok. artık siz hayal edin nasıl bir cehennem olduğunu.
10 Ekim 2019 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Peter Zumthor Mimarlığı Hakkında
Zumthor, “Atmosferler” kitabında nitelikli mimarlığın kendi için ne anlama geldiğini; nitelikli mimarlık ürünü onu deneyimleyen kişi ...
-
Bir Mimarlığa Doğru- Le Corbusier Mimarlığın her şeyden önce soylu bir sanat olduğuna, bağrında plastik yaratıyı, ent...
-
Pallasmaa, J. (2011). Tenin Gözleri: Mimarlık ve Duyular (A.U. Kılıç, Çev.) .YEM Yayın, İstanbul. “ Şu açık ki, “yaşamı y...
-
Ahh! Soğuklar düştü ondan mıdır nedir, burnumda kestane kokusu.. kestane kokusu dedim de nasıl bir koku,hangisi sizce. Öncelikle kuzine ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder